Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu 2018 Dünya Kadınlar günü etkinliği:

PROF. DR. NAZAN ERKMEN “KADIN VE GÖÇ ÇOCUKLARI" SERGİSİ

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu’nun kurucularından Prof. Dr. Nazan Erkmen’in “Kadın ve Göç Çocukları” Sergisi Doğuş Üniversitesi Acıbadem Kampüsü Fuaye Alanında açıldı. Serginin açılışını Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Dinçkol yaptı. Nazan Erkmen'in eşi Aydın Erkmen ve Kuratör Serpil Şakar birer konuşma yaptılar. Sergide yer alan 20 eser Aydın Erkmen tarafından Nazan Erkmen’in son dönem eserlerinden seçilerek büyük ebatta basıldı. Konuşmasında uzun süredir eşi Prof. Dr. Nazan Erkmen’in eserlerini kronolojik olarak toplayıp arşivlediğini ve bu arşivin bir süre sonra kitap haline getirileceği müjdesini verdi. Sergi 25 Mart’a kadar ziyarete açık olacak.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu uzun senelerdir 8 Mart Dünya Kadınlar gününde etkinlikler yapıyor. Bundan evvelki son iki etkinlik Beylerbeyi Sarayı Sanat Galerisinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Saraylar Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisinde gerçekleşmişti.

2018 Dünya Kadınlar günü etkinliği olarak yapılan, Platform başkanı Asuman Karaşabanoğlu’nun organize ettiği ve Nazan Erkmen’e ithaf edilen etkinliğin konferans ve ödül töreni bölümüne geçildi.

MÜLTECİ KÜLTÜRÜNÜN KATILDIKLARI SOSYOLOJİLERE ETKİLERİ KONFERANSI

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu 2018 Dünya Kadınlar günü etkinliği olarak "Mülteci Kültürünün Katıldıkları Sosyolojilere Etkileri" başlığı altında Doğuş Üniversitesinde İstiklal Marşı ve Şehitlerimiz için saygı duruşu ile başlayan konferans daha sonra ödül töreni ile devam etti.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformunun 2018 manifestosunu etkinliğin iletişim destekçisi olan Üniversite Medya Birliği Başkanı Atakan Şeniz okudu. Sergi açılış selamlaması ve ödül töreninin sunumunu platformun kurucu başkanı Asuman Karaşabanoğlu bizzat yaptı.

Program Doğuş Üniversitesi Rektörü Abdullah Dinçkol ve Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Keriman Nalbant'ın konuşmalarıyla devam etti.

Açılış konuşmalarından sonra "Mülteci Kültürünün Katıldıkları Sosyolojilere Etkileri" ana başlığı altında Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti Derneği Başkanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı; “Çerkes Sürgünü ve Çerkes Kültürü”, Prof. Dr. Leyla Pınar; ”Nitelikli Mültecilik-Sanatçıların Mülteciliği" konuşmalarıyla devam etti. Nazan Erkmen'in "Beni Chopin İle Anın" dileğini; Devlet Senfoni Orkestrası Piyanist’i Ayşe Nil Ülgener Pınar sunduğu dinletiyle armağan etti.

8 SEMBOL KADINA ÖDÜL TÖRENİ

Yapılan konuşmalardan sonra yapılan törenle “Cam Tavanı Delen Kadınlar Özel Ödülü” Bitlis'in bir kanaat önderi olan Alâaddin Ceylân'a, “Nazan Erkmen Özel Ödülü” yazar Gülten Dayıoğlu’na verildi. Gülten Dayıoğlu’nun çocuklar için yazdığı pek çok kitaba Nazan Erkmen illüstrasyonları eşlik etmişti.

Daha sonra “8 sembol kadına” ödülleri verilmesine geçildi. Her biri kendi adıyla anılan bir projenin sahibi olan, hayata emek veren, saygın kadın duruşlarıyla örnek hanımefendilere ödül veren isimlerin de alanlar kadar kıymetli olduğu, ciddi bir sosyoloji, bugünün bir saygı ve buluşma olduğuna delili idi.

Uluslararası Tekstil ve Kostüm Uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Çini, Düzce Üniversitesi Kurucu Rektör Prof. Dr. Funda Şerifoğlu Sivrikaya, Çerkes kadınları TEAVÜN Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Tezcan, Sosyal Girişimci Melek El Nimer, Etnoğraf ve Müzeci Sabiha Tansuğ, Tarihi Giysi Kolleksiyoneri ve Müzeci Şadiye Ulusoy, Geleneksel Dokuma Uzmanı Prof. Dr. Şerife Atlıhan’a ödüllerini verildi.

Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Dinçkol, Nazar Erkmen’in Sevgili eşi illüstratör grafik sanatçısı Aydın Erkmen, İTÜ’nün ilk kadın rektörü Prof. Gülsün Sağlamer, İTÜ’nün kadın yapılanması KAUM başkanı Prof. Dr. Yeşim Hepuzer Gürsel, Tekfen Borusan Orkestrası’nın kurucu şefi Prof. Saim Akçıl, Prof. Leyla Pınar, Opera sanatçısı Nilgün Onat, Tiyatro Sanatçısı Tamer Levent, MÜGSF Heykel Bölümü başkanı Doç. Nurettin Bektaş, Eskişehir Cam Müzesi’ni kuran Cam sanatçısı Ekrem Özen, Ressam Reha Yalnızcık, Prof. Devabil Kara, MÜGSF mezunu Basın Danışmanı Erol Ünal, Marmara Üniversitesi ve ADD yönetiminden Prof. Ayşe Uygur, Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, Sanat tarihçi Dr. Ayça Özer Demirli, Altın Kitap Yayınevi yönetiminden Bahar Gedik, Yazar Esin Üçüncüoğlu, Tekstil araştırmacısı Mine Erbek, Ekonomist Dr. Binhan Oğuz, Spor yazarı Hayri Ülgen, TOBAV Onursal başkanı Tamer Levent, ASKON Genel başkanı Hasan Ali Cesur, TUMBIAD Başkan Yardımcısı Mesut Şenol, TETSIAD Yönetim Kurulu Danışmanı Haşim Büyükbalcı, Rize’nin ve Karadeniz’in Kanaat önderlerinden iş adamı Mahmut Ekşi, Rize Kadın Girişimciler Platformu kurucusu ve ilk başkanı Mürşide Okumuş, Trabzonlu iş adamı İshak Koçoğlu, Bitlis Kalkınma Vakfı başkanı Abdülbeşir Ceylan, İstanbul Barok Derneği yönetim kurulu üyesi Vildan Pazarköylü ödül plaketlerini verdiler ve finalde topluca fotoğrafta yer aldılar. Verilen plaketlerde Aydın Erkmen tarafından tasarlanan logo yer aldı.

Etkinliğin ikramları, platformun gönüllü olarak hizmet verdiği Darülaceze’nin Darü’l İkram Fırını’nda hazırlanmıştır.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu 2018 Dünya Kadınlar günü Manifestosu:

BU BİR ANMA, BİR KUTLAMA DEĞİL KADIN EMEĞİNE BİR SAYGI DURUŞU GÜNÜDÜR.

“8 Mart 1857’de New York’ta dokuma işçisi, emekçi kadınların ”eşit işe, eşit ücret” talebiyle direnişe geçmelerinin ardından çıkan yangında 129 kadının can vermesiyle “Bir sembol gün” olarak dünya tarihine yerleşir. Ve dünyada kadın hareketi bu olayla ayağa kalkar.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu, her yıl ülkemizin önemli kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yaparak bu sembol günün anlamını ete kemiğe büründüren SEMBOL Kadınlarımız’a bir saygı duruşu yapmaktadır.

Bu platform, “SİMURG” Zümrüd-ü Anka efsanesinden ilhamla, bir olmayı, biz olmayı, küllerinden yeniden doğabilmeyi başaran, görünmez engelleri, hayattaki yumuşacık akışlarıyla, zarafetlerini yitirmeden yıkıp geçen kadınların SAYGIN duruşunu temsil etmektedir.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu, 2018 Dünya Kadınlar Günü’nü, kurucularından Prof. Nazan Erkmen’e ithaf ediyor.

Bu etkinlik, dünyasal bilinirliği olan bir kadın sanatçının, bir öğretmenin, bir hayvan dostunun, bir annenin, bir sevgilinin, can bağıyla kardeşimiz olan bir kıymetlinin anısınadır.

Onun şahsında, bütün kadınların, evlat, eş, anne ve mesleki emeklerine bir saygı duruşudur.

Bu anlamlı etkinliğimiz, Doğuş Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ve Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşmektedir.

“Kadın ve erkek önce insan olabilmeli ve elele aynı hedefe yürüyebilmeli” diyerek her zaman yanımızda olan babalarımız, kardeşlerimiz, evlatlarımız, eşlerimiz, dostlarımız, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz olan erkeklerin emeğine de bir saygı duruşudur.

İnsanların kitleler halinde yer değiştirmelerinin, olağanüstü mülteci hareketlenmelerinin, zorlama göçlerin adıdır: SÜRGÜN.

Bu yaşananların mağduru “Göç Çocukları”nın dramına bir ağıt, Nazan Erkmen’in bu sergisinin konusudur.

Huzursuz bir nabız gibi atan coğrafyamızda, ülkemizin hassasiyetlerinin farkedilmesini mühimsiyoruz.

Kucaklaşmamızın gücünü mühimsiyoruz.

Ve inanıyoruz ki,

SEVGİDE SERBESTLİK, SAYGIDA ZARURET VARDIR. ÇARE BARIŞTIR. ÇARE BİRBİRİMİZE SAYGIDIR.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu adına

Asuman Karaşabanoğlu

2018 Dünya Kadınlar günü etkinliği:

PROF. DR. NAZAN ERKMEN “KADIN VE GÖÇ ÇOCUKLARI" SERGİSİ

Prof. Dr. Nazan Erkmen “Kadın ve Göç Çocukları” Sergisi 10 Mart Cumartesi 14:00’de Doğuş Üniversitesinde açılacak. Küratörlüğünü Serpil Şakar'ın yaptığı sergi Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu’nun 2018 Dünya Kadınlar Günü etkinliği olarak; Platformu’nun kurucularından Prof. Dr. Nazan Erkmen’e ithafla, 10 Mart Cumartesi 14:00’de Doğuş Üniversitesi Acıbadem Kampüsü Fuaye Alanında açılacak. Sergi 25 Mart’a kadar ziyarete açık olacak.

MÜLTECİ HAREKETLERİNİN, MÜLTECİ KÜLTÜRÜNÜNKATILDIKLARI SOSYOLOJİLERE ETKİLERİ" KONFERANSI

Prof. Dr. Nazan Erkmen “Kadın ve Göç Çocukları” Sergisi ile başlayacak etkinlik saat 16:00’da B5 Tiyatro Salonunda yapılacak. Etkinlik Doğuş Üniversitesi Rektörü Abdullah Dinçkol ve Kadıköy Belediye Başkanı Aykut Nuhoğlu’nun açılış konuşmalarından sonra "Mülteci Hareketlerinin, Mülteci Kültürünün Katıldıkları Sosyolojilere Etkileri" ana başlığı altında Prof. Dr. Günsel (Şurdum) Avcı İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti Derneği Başkanı “Çerkes Sürgünü ve Çerkes Kültürü”, Pınar Türenç “Ateş Altında... Cephede... ve Zorlayıcı Tüm Şartlarda Kadın ve Çocuk Maduriyetleri”, Prof. Dr. Leyla Pınar ”Nitelikli Mültecilik-Sanatçıların Mülteciliği" konuşmalarıyla devam edecek.

8 SEMBOL KADINA ÖDÜL TÖRENİ

Yapılacak konuşmalardan sonra yapılacak törenle 8 sembol kadına ödülleri verilecek. Prof. Dr. Çiğdem Çini (Uluslararası Tekstil ve Kostüm Uzmanı), Prof. Dr. Funda Şerifoğlu Sivrikaya (Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörü), Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı (Kardiolog-Çerkes kadinları TEAVÜN Cemiyeti Başkanı), Prof. Dr. Hülya Tezcan (Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi), Melek El Nimer (Sosyal Girişimci), Sabiha Tansuğ (Etnoğraf Müzeci), Şadiye Ulusoy (Tarihi Giysi Kolleksiyoneri ve Müzeci), Prof. Dr. Şerife Atlıhan (Geleneksel Dokuma Uzmanı) ödüllerini alacak. Ayrıca Gülten Dayıoğlu’na Prof. Dr. Nazan Erkmen Özel Ödülü, Alaaddin Ceylan’a Cam Tavanı Delen Kadınlar Özel Ödülü verilecek. Ödül Töreninden sonra Müzik Dinletisi ile program sona erecek.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu’nun Kurucusu Asuman Karaşabanoğlu’nun organize ettiği 2018 Dünya Kadınlar Günü etkinliği Kadıköy Belediyesi’nin işbirliği ve Doğuş Üniversitesi ev sahipliği ile yapılmaktadır.

Dünya Kadınlar Günü…

BU BİR ANMA, BİR KUTLAMA DEĞİL... KADIN EMEĞİNE BİR SAYGI DURUŞU GÜNÜDÜR...

1857 tarihinde New York’ta dokuma işçisi, emekçi kadınlar eşit işe, eşit ücret talebiyle direnişe geçerler. Polisin müdahalesinde çıkan yangında 129 emekçi kadın can verir. Ve dünyada kadın hareketi bu olayla ayağa kalkar.
8 Mart sembol bir gün olarak dünya tarihine böyle yerleşir.
Biliyoruz ki tendedir erkek, kadın; ruhun cinsiyeti yoktur.
Bu anlamda dünyanın bütün kadınları ve bütün erkeklerine bizlerden bir anı olsun istedik.
Zümrüt-ü Anka’nın; Simurg’un hikayesini paylaşalım sizlerle dedik.
Kuşların bilgesidir, hükümdarıdır Anka..
Kaf Dağı’nın tepesinde, bilgi ağacının dallarında yaşarmış. Kuşlar ona inanır ve kendilerini her zorluktan onun kurtaracağını düşünürlermiş.
Bir zaman olmuş ki; kuşlar dünyasında her şey ters gitmiş. Simurg’u beklemişler. Ortaya çıkmadıkça umudu kesmişler.
Derken; bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg’un kanadından bir tüy bulmuş ve varlığından emin olmuşlar. Aramaya karar vermişler. Ancak oraya, Kaf Dağı’nın en tepesine varmak için yedi dipsiz vadi aşmak gerekirmiş. Bunlar; ‘’istek’’ , ‘’aşk’’, ‘’bilgi’’, ‘’gönül tokluğu’’, ‘’beraberlik’’, ‘’şaşkınlık’’, ‘’yok oluş’’ vadileridir.
Bu uzun yolculukta eksilmişler. Yorulanlar ve geri dönenler olmuş.
Önce bülbül; güle olan aşkını hatırlayıp
Papağan; güzelim tüylerini bahane edip
Kartal; yükseklerdeki krallığını
Baykuş; yıkıntılarını
Balıkçıl; bataklığını ÖZLEMİŞ.

Kaf Dağı’na vardıklarında 30 kuş imişler. Yuvayı bulunca öğrenmişler ki; ‘’Sİ->30‘’ ; ‘’MURG->KUŞ’’ demekmiş. Yani ‘’SİMURG ->30 Kuş‘’ demekmiş. Onların her biri ZÜMRÜD-Ü ANKA imiş. Bir ritüeli vardır Anka’nın. Ölümüne yakın yuvasını ateşe verir, yuvası mezar olur. Külleriyle dolar…
Ve yeni bir kuş can bulur o küllerden…

ANKA KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞAR.
Bizim de bilge ve yol gösteren Simurg’larımız var. Yedi dipsiz vadiyi aşmak için yol gösteren, ilham veren; gerçeğe, bilgiye ve aydınlığa ulaşmak için yol haritası yaratan..
Şaşkınlık ve yok oluş vadileri çoktan aşıldı. Bırakınız vaz geçenler ve geride kalanlar bilgiye aç, özgürlüğe muhtaç tüneklerinde tünesinler, bataklıklarında ve de kafeslerinde yaşasınlar.
Onlar da ileride ‘’Simurg tüylerinden bulurlar ve bize katılırlar‘’.

AYNI CİNS KUŞLAR BİRLİKTE UÇARLAR.
- Yolda olan
- Kendine yolculuğa çıkan-
- Yaşamak cesaretini gösteren
- Olmayı göze alan

Kendine yeniden yakıp; her birimiz birer ‘’ANKA KUŞU‘’ olmadıkça ve doğmadıkça küllerinden yeniden ve inanmadıkça yaradılışımızın anlamına…
Kendi gökyüzümüzde uçamayacağız
Hepimiz, ama hepimiz…,
Yeniden doğabilmeli ve hayatı anlamlandırmak adına kendimize inanmalıyız.

DİLEĞİMİZ ODUR Kİ; Önce insan olabilmeli ERKEK VE KADIN el ele…
AYNI HEDEFE UÇABİLMELİYİZ …

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu

"Cam Tavanı Delen Kadınlar" Karma Sergisi

88 Mart Kadınlar Gününde "Cam Tavanı Delen Kadınlar" Karma Sergisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Saraylar Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisinde 8 Mart 2016 saat18:00'de açılacak. Serginin açılışını Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar yapacak. Sergi 13 Mart tarihina kadar Pazartesi hariç her gün saat 09:00-17:00 saatleri arasında TBMM Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi'nde izlenebilir.

"Cam tavan sendromu denilen öğretilmiş çaresizliği aşarak görünmez engelleri aşan" kadınlar tarafından diğer kadınlara örnek olmak ve cesaret vermek amacıyla düzenlenen serginin, kadına, kadınsal duruşa, kadının emeğine ve kadının gücüne inancın ve saygının oluşmasına, sanatın sınırtanımaz boyutları sayesinde katkıda bulunması öngörülüyor.

8 Mart Kadınlar Günü Prof. Nazan Erkmen'in illüstrasyonlarla "Efsanelerde Kadın ve Çocuk", Sabiha Tansuğ'un "Etnoğrafik Müze Kolleksiyonu", Şadiye Ulusoy'un "Tarihi Giysi Kolleksiyonu" sergisiyle ve Haliç Üniversitesi Konservatuarı dinletisiyle bir anma, bir kutlama değil; kadın emeğine saygi duruşu günü olarak sunulacak.

8 Mart Kadınlar Gününe "Efsanelerde Kadın ve Çocuk" sergisiyle katılacak olan illüstratörsanatçısı Prof. Nazan Erkmen iki dönem Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ilk kadın dekanı olarak göreve atandı ve kadın dekan oranının düşük olduğu ülkemizde iki dönem seçimle üst üste dekan seçildi. 2003-2005 yılları arasında Kadın Eserleri Kütüphanesi Bilgi Merkezi Vakfının Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan ve ihtisas alanı illüstrasyon sanatı olan Prof. Nazan Erkmen eserlerinde genellikle çocuk ve kadın konuları üzerine kurgulanmıştır. 2014’de Uluslararası Dil ve Medya Üniversitesi ve İtalya’nın en önemli kültür ve sanat vakıflarından biri olan Palazzo Fandango Incontro Vakfı tarafından Doğu ve Orta Doğu’nun en başarılı kadın sanatçıları arasında seçilmiştir. Ulusal ve uluslararası alanda toplam 25 ödül almış ve kadın konulu çalışmalarından dolayıkendisine, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği TÜKD tarafından “Yılın Önder Kadın sanatçı Ödülü” verilmiştir.

Etnoğrafik Müze Kolleksiyonu'nu sergileyecek

Sabiha Tansuğ Anadolu’yu karış karış gezerek topladığı kıyafet ve başlıklar ile oluşturmuş. Etnolog, araştırmacı, yazar ve müzeci Sabiha Tansuğ her bir parçada binlerce yıllık kültürün izlerini taşıyan, dünyada eşi benzerine rastlanmayan çok özel bir koleksiyonunu ilk günkü gibi saklıyor. Etnoğrafik Müze Kolleksiyonu'nu kurduğu Müze’de de bu sergilemektedir. Sabiha Tansuğ koleksiyonu farklı başlıklar altında toplanan birçok eşsiz parçadan oluşmaktadır. Bu özel koleksiyonda Osmanlı dönemi parçalarından üç etekler, dönemin dış giyiminden maşlah, ferace ve yaşmak örnekleri bulunmaktadır.

Tarihi Giysi Kolleksiyonu'nu sergileyecek

Şadiye Ulusoy 30 yıldır tarihi giysiler topluyor. Cihangir’deki dört katlı müze gibi evinin her köşesi bir koleksiyonun parçası... Gecelik, sabahlık ve lizözler, şapka ve kaftanlar… Şadiye Hanım ama 15 yıllık emeğine şu anda bir değer biçemiyor: “Bu kadar parçayı biraraya getirmeye maddi değer biçilemez. Kaftan (bindallı) koleksiyonu var. Son 30 senede bin parçaya yakın kıyafet toplayan Şadiye Ulusoy kullanılan malzemelerin özelliği ve işlemeler nedeniyle Osmanlı kıyafetlerine ilgi duyuyor.

Prof. Hülya Tezcan Serginin danışmanlığını, Asuman Karaşabanoğlu ise Organizasyon ve Koordinasyonunu yapıyor.

Sergi danışmanı Prof. Dr. Hülya Tezcan Topkapı Sarayında 1978 yılında getirildiği Padişah Elbiseleri Bölümünün başkanlığını emekli olduğu 2006 yılına kadar sürdürdü. Topkapı Sarayı Koleksiyonundaki "Tılsımlı Gömlekler" üzerine yazdığı kitap; "Şifalı Gömlekler" 2006’da yayınlandı. Şpresa Hanım’ın Kaftanları, Dolmabahçe Sarayı, Hazine-i Hassa Salonu, 2010, Şpresa Hızalan’ın Karakalemle Osmanlı Kaftanları Sergisinin küratörlüğünü yaptı. 2015'de İstanbul Yeni Cami Hünkâr Kasrında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin ev sahipliğiyle yaptığı ve Uluslararası Tekstil Kongresi kapsamında düzenlenen Şadiye Ulusoy Koleksiyonu Sergisinin küratörlüğünü yaptı.

Senelerdir 8 Mart Kadınlar Gününde ananevi hale gelen "Cam Tavanı Delen Kadınlar" Karma Sergilerinin organizasyonununu yapan 1954 Düzce doğumlu olan Karaşabanoğlu; Türkiyenin ilk tasarım okulu olan Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik Bölümü mezunudur. Asuman Karaşabanoğlu 20 yıla yakın bir zamandır geleneksel olarak her yıl önemli sanat insanları ve kurumlarla sürdürülen Cam Tavanı Delen Kadınlar etkinliğinin hamisi ve koordinatörüdür.

Sergiye Beşiktaş Belediyesi, TBMM Milli Saraylar ve Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi katkıda bulunuyor.

‘’CAM TAVANI DELEN KADINLAR‘’ KARMA SERGİSİ AÇILDI

SERGİYİ 22 MART’A KADAR GÖREBİLİRSİNİZ.

Görsel Sanatlar Vakfı (GÖRSAV)’ın “CAM TAVANI DELEN KADINLAR” adlı karma resim sergisi 11 Mart 2015 Çarşamba günü 18:00-20:00 saatleri arasındaki açılışla Beylerbeyi Sarayı Sanat Galerisinde seyircileriyle buluştu.

Beylerbeyi Sarayı’nda eskiden Üsküdar’a ulaşımın sağlandığını 140 metrelik nostaljik tünelide açılan sergi 11-24 Mart tarihleri arasında Pazartesi Perşembe günleri hariç her gün 09:00-17:30 saatleri arasında görülebilecek.

Görsel Sanatlar Vakfı-Görsav’ın düzenlediği öğretilmiş çaresizliği aşan 36 kadının emeklerinin sergilendiği sergide Seçici Kurul tarafından seçilen Resim, Seramik, Heykel, Enstelasyon, Tekstil, Baskı, Fotoğraf, Karikatür’ler yer alıyor.

SERGİYE 38 KADIN SANATÇI KATILDI

1990’da Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunun 41 akademisyeni tarafından kurulmuş olan Görsel Sanatlar Vakfı-Görsav’ın düzenlediği sergiye Arzu Ataman Güngör, Ayda Ataman, Ayşegül Şahin, Ayşen Engin, Berna Türemen, Burçin Öztunç Yıldırım, Burcu Öztunç Keskin, Cenan Uyanusta, Deniz Pireci, Dilek Alikaya, Eda Bahadınlı, Esra Kizir Gökçen, Figen Batı, Gül Bolulu, Güler Ertan, Gülsün Toker Eroğlu, Günay Atalayer, Güngör Güner, Hafize Elibollar Ortaç, Hale Şakar Ürkmezgil, Hülya Öden, Mahbube Akar, Nazan Erkmen, Nesrin Önlü, Pelin İnal, Perincan Yalnızcı, Reyhan Kaya, Sabahat Hasırcıoğlu, Serap Atala, Serap Erdoğan, Seray Vural, Serra Mübeccel Gültürk, Shiva Movasaghi, Sultan Erdoğan, Şenay Makinist Atagün, Yüksel Şahin, Zehra Çobanlı, Zeynep Çavdar Kaleli adlı 38 kadın sanatçı katıldı.

GÖRSAV ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Sergi programı içerisinde Saat 18:30’da kariyer yaşamlarıyla, sanatçı duruşlarıyla örnek teşkil eden 12 kıymetli kadın şahsında, kadınların emekleriyle, sanatlarıyla varoluşlarına duyulan saygıyı dile getirmek adına Prof. Güler Ertan, Prof. Günay Atalayer, Prof. Güngör Güner, Prof. Muazzez İlmiye Çığ, Prof. Nazan Erkmen, Prof. Ozanay Omur, Belkıs Özener, Leyla Pınar, Nilgün Onat, Pınar Türenç, Reyhan Kaya Küçük, Rüksan Günaysu’ya saygı adına bir armağan, Görsav ödülleri verildi.

BAĞIŞÇILARA ŞÜKRAN SERTİFİKASI

Görsav’ın Eğitim Burslarına bağışlarıyla katkı yapan Ayla Güzeldemir, Aysel Uslu, Aysen Wolf, Gülsen Coşkunay, Handan Ergunlu, İnci Tunca, Dr. İsmet Birgül, Mezin Şahin. Mübin Özmansur, Nurcan Onart, Nurdan Kuman, Senay Özadam, Seniye Uçarkuş, Tülin Serpen, Oksan Atasoy, Özcan Haker’e teşekkür Sertifikası verildi.

EMEĞE SAYGI

Özellikle kadına yönelik şiddetin yoğunluğunu arttırdığı bu günlerde, “Bu bir anma, bir kutlama değil; kadın emeğine saygı duruşu günüdür” anlayışıyla hazırlanmış. Sergi cam tavan sendromu denilen öğretilmiş çaresizliği aşarak görünmez engelleri aşan kadınlar tarafından diğer kadınlara örnek olmak ve cesaret vermek konusunda düzenlenmiş. Sergi kadına, kadınsal duruşa, kadının emeğine ve kadının gücüne inancın ve saygının oluşmasına, sanatın sınır tanımaz boyutları sayesinde katkıda bulunacak.